Logo bir markanın müşterilerine karşı oluşturduğu ilk görsel imajdır. Firmalar, hedef kitlelerine en iyi imajı çizmak için logolarını çok dikkatli ve titiz bir şekilde hazırlamalıdır. Dolayısı ile firmalar logo seçimi yaparken ilk olarak hatırlanabilir olmasına özen göstermelidirler. İnsanlar karmaşık şeyleri hatırlamak istemezler. Bu nedenle logo oluştururken insanlara sade görünümlü ve anlaşılır tasarımlar kullanmak gerekir. Ne kadar anlaşılır olursanız bir bakıma derdinizi de o kadar iyi anlatmış olursunuz bu da tüketici için güven duygusu oluşturacaktır. Bir markalaşma sürecinde iseniz ve piyasaya kendi ürünlerinizin tanıtımını yapmak istiyorsanız, kullandığınız logonun özgün olması ve ayrıntılarının da içerisinde kaybolmaması size bu süreçte büyük katkı sağlayacaktır.
Markalaşmada logonun önemi uzun yıllar verdiğiniz özverili çalışmanın ve kalitenin karşılığını almaktır. Logo belki ilk günden size büyük bir markalaşmasağlamayacaktır fakat özgünlüğünüzü ve güveninizi yansıtacaktır. Bir süre sonra ise artık iş görsellikten çıkmış ve isim haline gelmiş olacaktır. Bu da aslında sizin markalaşma süreciniz olacaktır. Yani aslında logo markalaşma sürecinin bel kemiğidir. Size markalaşma sürecinde sağlam bir temel atmanızda yardımcı olur. Sürekli bahsettiğimiz gibi özgünlük çok önemli, eğer logonuz özgün olmazsa ve başka markaları çağrıştırırsa bu çağrışım hem tüketiciler açısından hem de rakip firmalar açısından size her geçen gün prestij kaybı sağlayacaktır. Yani bel kemiğiniz baştan yamuk olacak ve logonun mantığına tam ters düşecektir.
Markalaşma sürecinde logonun önemi bir yandan da firmanızın bütün özelliklerini, kendi kültürel motiflerinizi ve markanızın bütün özelliklerini yansıtabileceğiniz bir görsel tema olmasıdır. Sadece bu görsel tema bile sizin logonuzda yansıttığınız kültürel motifleri taşıyan tüketicinin de beyninde yer edecektir. Logonuz firmanızla adeta bir bütün olmalıdır. Logo firmanın tarzıdır. Nasıl siz günlük hayatınızda kendi tarzınızı oluşturuyorsanız ve en çok bu tarzın size yakıştığını düşünüyorsanız logo da öyle olmalıdır. Günlük hayatta giydiğiniz bir kıyafet, ayakkabı gibi. Fakat aradaki fark bu tarz sadece sizi yansıtmaz, firmanızı uluslararası camiada yansıtır. Bu nedenle markalaşma sürecinde logo tasarımını yada tarzını bu işin ehillerine bırakmanız gerekir. Ülkemizde bu işi ehil insanlar yapmadığından dolayı, firmalar sadece logo tasarımlarındaki hatalı grafik uygulamalar nedeni ile gün geçtikçe prestij kaybına uğramaktadır.
Tarih boyunca insanlar çeşitli motifler, temsili resimler gibi birçok görsel ağırlıklı temalar kullanmışlardır. Hatta bu gelenek o kadar eskiye dayanır ki yazının tarihinden bile daha eskidir. Yani insanların yazıdan önce ki ilk iletişim araçlarıdır bu görsel temalar. Bu da bize görsel temaların en az yazı kadar akılda kalıcı ve dikkat çekici olduğunu göstermektedir. Zamanımız da yazının değeri daha da büyüdükçe bu görsel motifler azalmış ve yerini yazıya bırakmıştır. Fakat sadece yazı yalın kaldığı için zamanla yazı sanatları da görsel motiflerle şekillenmeye başlamışlardır. Yani görsellik ve yazı bir araya geldiğinde mükemmel bir hal almıştır. Zamanla büyük firmalar da bunun farkına varmış ve görsellikle beraber marka kimliklerini de logolarına eklemişlerdir. Bu sayede hem anlaşılabilir hem de temsil edebilir olmuşlardır. Yani böylece Markalaşma sürecinde logonun önemini tarihi esaslara da dayandırmak mümkündür.